Dreamcatcher Düş Kapanı
Stefen King’in Rüya Avcısı romanında — daha sonra filmleştilerek sinemaya da uyarlanmıştı– karşılaştığım bu mistik nesne.. ki Peru denince nedense aklıma ilk gelen hep dreamcatcher olur;
Aztek, Indian (kızılderiler) ayrı ayrı efsanevi hikayelerde anılan kötü rüyaları ve kabuslara karşı etkili olduğu söylenen düş kapanlarını çeşitli Deriler, Kuş tüyleri ve at saçları ile süslemektedir.
Söğüt çember üzerine el yapımıyla gevşek bir ağ şeklinde dokunan dreamcatcher’in özelliklerinden biri de sahibini kötü ruh veya kabuslardan uzak tutması ve bu negatifleri kendi üzerinde toplayıp sahibini bunlardan korumasıdır, bir Astek/Inka inanışıdır.
Efsaneye göre düş kapanının ortasındaki ağ kötü düşleri tutar ki güneş doğduğunda onları yok edebilsin, ortasındaki delik ise iyi düşüncelerin size gelmesini sağlayandır. Bu inanışa göre ortasından aşağı bir tüy asılmalıdır; böylece iyi düşünceler yollarını bulacaktır. Düş kapanının ağı sürekli iyi düşüncelerle örülmelidir. Bu, bebeklerin beşiklerinin yanına asılır, mutlu bir hayat, güzel rüyalar ve şans getirdiğine inanılır.