Bilinenden Kurtulmak – Arayış
Kendinizi başka birisinin düşüncelerine göre incelemeye çalışırsanız hep ikinci el bir insan olarak kalırsınız diyor Krishna bu sözü bana Ayn Rand‘ın elden düşmeciler tanımını hatırlatıyor. (https://www.gokii.net/2011/01/the-fountainhead-hayatin-kaynagi/ )
“Değişmek istiyorum, bana bunu nasıl yapacağımı söyleyin” diyen kişi çok samimi, çok ciddiymiş gibi görünür ama değildir. İstediği iç dünyasına çeki düzen vereceğini umduğu bir otoritedir. Ama otoritelerin iç dünyaya düzen getirmesi mümkün müdür ?”
“Dışarıdan zorla kabul ettirilen bir düzen, daima düzensizlik yaratmaya mahkum değilmidir. Bunun doğrusunu zihnen anlayabilirsiniz, ama bunu gerçekten uygulayabilir misiniz, aklınızın artık hiçbir otoriteyi -ne bir kitabın, bir öğretmenin, bir eşin, bir ebeveynin, bir arkadaşın ya da toplumun otoritesini yansıtmamasını sağlayabilir misiniz ?”
Kendini Tanımak
Hep bir şartlandırılma var etrafımızda, şartlandırılmış olduğumun farkında mıyım? Kendimize sormamız gereken soru budur diyor Krishna ve bu konuyu şöyle açıklıyor :
“Şartlandırmadan hiç kurtulamayabiliriz ve bundan kurtulmalıyım” derseniz, bir başka şartlandıma türünün tuzağına düşebilirsiniz. Öyleyse şartlandırılmış olduğunuzun farkında mısınız ? Bir ağaca bakıp, Bu meşe ağacı , bu banyan ağacı dediğinizde bile ağaca verilen adın – ki botanik bir bilgi – sizi ne kadar şartlandırmış olduğunu ve kelimenn ağacı gerçekten görmemizi engellediğini biliyor musunuz ? Ağaçala temas kurabilmek için elinizi ona dokundurmanız gerekir ve kelimeler ağaca dokunmanıza yardımcı olmaz.”
Şartlanma ve getirdiği tehlikedyi ancak bir uçurumu görür gibi gördüğümüz zaman harekete geceriz işte bu yüzden görmek harekete geçmektir.
Kaynak [1] Freedom From The Known – Chapter 1 Krishnamurti
“How can I set free anyone who doesn’t have the guts to stand up alone and declare his own freedom?” – Jim Morrison