Beyaz Geceler
St. Petersburg’de havalar Haziranda neredeyse hic kararmaz bu olaya Beyaz Geceler denir, hikaye St. Petersburg’ta geçiyor fakat kanımca düşünceler yüzünden bitmeyen geceleri anlatmak istemiş Dostoyevski, hayalperest bir insanın sadece dört gün süren aşkına başka hangi isim konabilirdi, hepimizin hayatında beyaz geceleri olmuştur kararmayan.. Ermitaj Müzesi ‘den sonra Dostoyevski’de St. Petersburg’a gitme ihtiyacı doğuran bir neden.
O son derece realist ve karamsar bildiğimiz, yada benim öyle bildiğim Fyodor Mihayloviç Dostoyevski‘nin romantik tarafını ortaya çıkaran ki bana sık sık Shakespare okuduğumu zannettiren bu hikaye her şeye rağmen rus karamsarlığını da korumuş.
Karakterler : Genç Adam ve Nastenka tabii birde beklenen adam var, üç taraflı bir hikaye.
Nastenka , Onu safça, karşılıksızca seven bir adama sırtını bir anda çevirip gidebilen kadın karakter tipi. Anlayacağınız tam Türk dizilerine yakışan bir tip ama tabii özgün bir tip Nastenka, hayalperestin <düşcü>nün kurmaması gereken bir hayal..
Alıntılar :
Yürürken şarkı söylerim . Mutlu saatlerimde şarkı söylemeyi alışkanlık durumuna getirmiştim.. Sanırım bu, tek bir dosta ya da arkadaşa sahip olmayan insanların; bir neşeli zamanının acaba kiminle bölüşeyim diye düşünenlerin ve bunu bilmeyenlerin alışkanlığıdır belki de…
Elimde olmaksızın size karşı içimden geleerek yakınlaştığım için bana kırıldınız mı yoksa.
Çünkü yaş geçip, insan olgunluğa erdikçe, eski ülkelerin yerine yenisini koymayınca , yıkıntılar arasından yepyeni birşeyler bulup çıkarma zorunluluğu doğar. O zaman “düşcü” sanki ateş yakmak isterken, sönmüş külleri , közleri karıştırarak yanan bir köz aradığımız gibi, vaktiyle yüreğini çoşkulara salıp gözlerini yağmur gibi yaşartan eski imgelerini canlandırmaya çabalar.