Ayder Yaylası
1350 m. yükseklikte çam ormanları ile kaplı Ayder Yayla’sı aslında bir ara yayla niteliğinde bir yer, oldukça fazla otel ve benzeri konaklama tesisi açılmış – Sultan Murat Yaylasını gördükten sonra insan bunu daha iyi kavrıyor -.
Fırtına deresi boyunca ki bu dere boyunca rafting yapanları görebilirsiniz – eşsiz doğa manzaralarını izleyerek varılan Ayder Yaylası , şanslı iseniz gelişinizi horon sesleri ile karşılar ve siz de bu ilgiyi karşılıksız bırakmaz, bir ucundan tutup, Ayder’e horon vurursunuz..
Karadeniz’de doğuya gittikçe kemençenin yerini İskoç’ların gayda benzeri nefesli çalgısı Tulum alır, koyun derisinden yapılırmış Tulum, ustası çok kalmadığı için de pek pahalı ve pek kıymetli, üstelik tulum üfleyenin tükürükleri ile iç derisi aşındığından dolayı her Tulum’un belli bir ömrü varmış, yukarıda çektiğim fotoğrafta görebileceğiniz gibi, tulum şişirildikten sonra, tulumcu göğsü ile bastırarak havanın parmakları ile kapadığı 5 delikten birinden çıkmasını sağlayabiliyor, devamlı olarak ağzı ile üflemesine gerek kalmıyor.
– Amca merhaba kolay gelsin..
+ Sağool, sağol..
– İsim nedir amca ?
+ Kadir..
– Kadir amca , Bosnalı arkadaş seni gördü uzaktan, biz daha geniş tutarız bir seferde daha çok keseriz, böyle bitmez ki diyor..
+ Hıh ?
– Biz Türk’ler daha pratiğini yapıyoruzdur ama dimi.
+ Gelsin tutsun orağı, nasıl yapıyormuş görelim , böyle kısa yapınca daha az yorulursun… hem bu iş boyuna göre, boyun uzunsa daireni de geniş tutar, geniş alırsın..
– Doğru amca bizim Bosna’lı biraz uzun , kolay gelsin..
Birazdan Kadir amcanın eşi de gelir ve iki silüet çalışırlar..