Fırtınanın Yararları
Bütün fırtınalar yıkım getirir; ama yağmurla birlikte hem tarlalar sulanır, hem de gökyüzünden bilgelik yağar. Bütün fırtınalar gelir geçer. Ne kadar şiddetliyse o kadar kısa sürer… ”Portobello Cadısı – Paulo Coelho’
Fırtınanın yararlarını Google’da bulamazsınız… İstanbul’da sabahın dokuzunda esen 7 knot’lık Poyraz sizi kıyıya yaklaştırmaz , ya 40 knot peki ya 60 knot fırtına! Önünüzdeki dalgalar ne kadar büyükse yükselme fırsatınız da alabora olma şansınız kadardır yeterki yekeyi ya da elimizdeki dümeni tutmasını bilelim fırtınanın sonunda kıyıya sadece Genoa‘yı açıp orsa orsa gidelim , fırtınalar size çok şey öğretir dümeni asla bırakmayın..
Enya – Storm In Africa Remix
Dipnotlar
Genoa : Yelkenlilerde baş tarafa çekilen üç köşe yelken hani şu yelkenli deyince aklıza gelen yelken işte..
Yeke : Dümen başına takılıp dümenin istenilen tarafa basılması için kullanılan demir veya ağaçtan yapılmış kol, devamlı ayakta durmamanız ve dümene uzanmanız için
Knot : Knot sözcüğü İngilizcede düğüm anlamına gelir. Bu sözcüğün kullanılmasının nedeni eskiden gemi hızlarının, denize sarkıtılan halatların üzerlerine belli aralıklarla atılmış düğümlerin sayılması suretiyle parakete aracıyla ölçülmesiydi. Parakete savlası üzerindeki düğümlere de knot denir.
Poyraz : Kuzeydoğudan esen soğuk rüzgâr , Rusya dan ne gelir başka zaten..
Orsa : Yelkenleri elden geldiği kadar rüzgarın estiği tarafa yaklaştırarak seyretmek. (orsasına seyir)
Alabora: Teknenin ters çevrilmesi , dipnota gerek var mı bilmiyorum.