Düşünsel Duygulanımcı Davranış
İnsanların temel amaçları ve değerleri engellendiğinde, her zaman değil ama çoğunlukla yapıcı veya yıkıcı davranırlar diyor Düşünsel Duygulanımcı Davranış Terapisi’nin yazarı Prof.Dr.Albert Ellis ve insanların işlevselliğini üç ana psikolojik boyuta ayırıyor, düşünceler , duygular ve davranışlar bu üç boyutta birbirinin içine girmiş durumda zaten hayatımızda ve Albert Ellis’e göre insanlar düşünme biçimlerini değiştirebilirlerse, bir olaya karşı ne duyumsadıklarını ve bu olaya karşı gösterdikleri davranışsal tepkiyi de değiştirebilirler..
Bizim iyi ya da kötü hissetmemizi belirleyen olaylar ya da diğer insanlar değildir, biz öyle düşündüğümüz için öyle hissederiz.Gösterdiğimiz duygusal tepkilerin doğrudan sorumlusu bizim algılarımız ya da aslında algılarımıza göre kendi değerlendirmelerimizdir.
Değerlendirme biçimi de akılcı veya akılcı olmayan yorumlama şeklinde olabiliyor!
Sonuçları akıılcı olmayan yorumlama biçimleri (Yıkıcı duygu ve davranışlar)
- İşte başarısız olması durumunda kendini küçük görme, dehşete kapılma, becerilerini geliştirmeyi reddedip başka iş aramaya kalkma,
- Diğer insanların davranışları karşısında kin ve öfke duyma, bu davranışları takıntı haline getirme,
- Herhangi bir konuda yaptığı planın engellenmesi durumunda, koşullara lanetler yağdırma,
- Hastalandığı için kendine acıma durumunun getirdiği çökkünlük içine girme.
Sonuçları akılcı olarak yorumlama biçimi:
- İşte başarısız olmasının ortaya çıkması durumunda:Becerileri geliştirme kararlılığı ve eylemi,
- İnsanların davranışlarından hoşlanmamsı durumunda, düzeltmesini sağlayıcı stratejiler veya onlarla arasındaki iletişimin biçimi ve kendi duruşu hakkında strateji geliştirme,
- Herhangi bir konuda yaptığı plan engellenmişse, esnek olup başka planlar yapmak,
- Hastalanması durumunda iyileşmesini sağlayan yollar bulmak ve eylemlerde bulunmak.
DDDT ile sağlıklı olumsuz duygularla, sağlıksız olumsuz duygular arasındaki ayrımı yapmanın yollarını öğretecektir. Yine DDDT, akılcı düşünüşle, akılcı olmayan düşünüşü birbirinden ayırmaya yardımcı olur.
Duygularımız amaçlarımıza ulaşmamıza yardımcı oldukları zaman bunlara sağlıklı duygular diyoruz. Temel amaçlarımıza engel oldukları zaman sağlıksız duygular diyoruz.
Olayları sık sık yanlış algılayan:Bizi yanlış algılamalara götüren; duyduklarımız, gördüklerimizin dışındaki boşlukları biz doldururuz. Varsayımlarda, çıkarımlarda bulunur, tahminler yürütür, değer biçer, kehanette bulunuruz. Ve boşlukları büyük olasılıkla yanılgılarla doldururuz.
Seçtikleri amaçlara doğru ilerleme yolunda kendilerini tökezletmeyi alışkanlık edinenler. Kendilerine yaptıkları olumsuz ve yıkıcı iç konuşmalar, gerçek dışı değerlendirmeler yaparlar.
Amaçlarına doğru giderken, sık sık iç çalkantı yaşayanlar. Akılcı olmayan iç konuşmalarla, kendilerine yaşattıkları stres, mide ağrısı –en duygusal organ–, yüksek ateş, depresyon vb yaşatırlar kendilerine.
En yakınındaki bile olsa başkası ile arasında boş yere çatışma yaratan insanlar, akılcı olmayan nevrotik bir biçimde davranırlar;
- Sizin gerçekte ne demek istediğinizi onlar söyler.
- Duygularınızı söylediğinizde, olmaması gerektiği konusunda ısrar ederler.
- Söylemek istediğinizi anlamadan söyleşiyi sona erdirirler.
- Eleştiriye benzemeyen konularda bile, sırtından bıçaklanmış gibi tepki gösterirler.
- Bakış açınızı abartırlar.
- Mutsuzluklarından, yaşam kalitelerinden sizi sorumlu tutarlar.
Duygusal nevrotikliğin gerçek düzeneği;
Uyaran→Düşünce →Tepki → Eylem → Düşünce → Sonuç
Yaşamdaki olaylar, eylemler doğrudan bizi rahatsız etmez. Bu işi yapan akılcı olmayan yorumlarımızdır.
Hiç kimse ömrünün sonuna kadar nevrotik kalmak zorunda değil. Düşünce tarzımızdan sorumlu kişiler olarak hatalarımızı düzeltebiliriz.
Dikkatli bir biçimde
- Nesnelliğimizi artırmak, akıl karıştırıcı olguları ortadan kaldırmak,
- Bizi sürekli tehlikeye sokan alışkanlıklardan kurtulmak,
- Bizi amaçlarımıza gitmeyi engelleyen çelişkili gündemlerden kendimizi korumak,
- Gerçekçi değerlendirmeler yapmak,
- Kendimizin ve başkalarının kusurlu olabileceğini kabul etmek.
Kaynak[1] Düşünsel Duygulanımcı Davranış Terapisi, Prof Dr. Ertuğrul Köroğlu
Kaynak[2] Akılcı Yaşam Kılavuzu,