Romantik Aşık Beyin(li)..
“Cehennem azabından tek bildiğimiz şey ayrılıktır.” Emily Dickinson
“Guatemala ormanlarında bir tapınak vardır, En büyük Amerika medeniyeti Mayaların, en büyük şehir devletinin, en büyük Güneş Kralı tarafından inşa edilmiştir. Adı Jasaw Chan K’awiil idi. 1.83 metre boyundaydı. 80’li yaşlarına kadar yaşadı, ve MS 720 yılında bu anıta gömüldü. Ve Maya yazıtlarına göre eşine derin bir aşk duyuyormuş. Bu yüzden, eşinin şerefine kendininkinin karşısına bir tapınak inşa etti. Her ilkbahar ve sonbaharda, tam ekinoks zamanında, Güneş kralın tapınağının arkasından doğar, ve gölgesi mükemmel bir şekilde eşinin tapınağını kaplar. Ve güneş eşinin tapınağının arkasından batarken, gölgesi kralın tapınağını mükemmel bir şekilde kaplar. 1300 yıldan sonra bile, bu iki sevgili hâlâ mezarlarından dokunmakta ve öpüşmektedirler.
Terk edilince yapmayı en çok isteyeceğiniz şey yalnızca o insanı unutmak ve hayatınıza devam etmektir, ama hayır, onları daha çok seversiniz. Romalı şair Terrence’in dediği gibi, “Ne kadar umutsuzsam aşkım o kadar ateşli olur.” Doğrusu artık sebebini biliyoruz. 2000 yıl sonra bunu açıklayabiliyoruz. Beyindeki istek, motivasyon, arzu, konsantrasyon için olan mükâfat sistemi istediğimizi elde edemeyince daha da aktifleşir. Bu durumda, yaşamın en büyük ödülü: uygun bir çiftleşme partneri.
Aşk bir güdüdür, temel çiftleşme güdüsü. Seks güdüsü değil. Seks güdüsü sizi dışarı partner aramaya çıkartır. Romantik aşk çiftleşme enerjinizi yoğunlaştırmanızı sağlar, çiftleşme enerjinizi korur, ve tek bir birey ile çiftleşme sürecinizi başlatır. Şimdiye kadar okuduğum aşk hakkındaki bütün şiirler içinde en iyi özetleyeni bence Plato tarafından 2000 yıldan önce söylenmiş olanıdır. Der ki, “Aşkın tanrısı ihtiyaç halinde yaşar. Bir ihtiyaçtır. Bir itici güçtür. Bir homeostaz dengesizliktir. Açlık ve susuzluk gibi, yok edilemezdir.” Romantik aşkın bağımlılık yaptığı çıkardığım başka bir sonuç. İşler yolundayken harika bir bağımlılık, işler kötüyken ise korkunç bir bağımlılık.
Bir insana âşık olmamızın birçok sebebi vardır. Psikologlar size anlatabilir. Âşık olma eğilimimiz olan insanlar genelde aynı sosyoekonomik geçmişten gelirler, genel olarak aynı akıllılık seviyesindedirler, genel olarak aynı alımlılıktadırlar, ve aynı dinî görüşte olurlar. Çocukluğunuzun elbette bir rolü vardır ama kimse nasıl olduğunu bilmiyor. Bu kadar, bütün bildikleri bu.”
İşte Helen Fisher’ın âşık beyin çalışmaları