Düşünmenin Çekiciliği
Bir şair Yeats gibi olmalı; doğadan, duygu dünyasından, hayatın mistik tarafından ve melankoliden uzak bir dünyası olmamalı..
Yeats’in şiirlerinde her zaman derinden hissedilecek bir teması var ; düşüncenin çekiciliği ve dinginliği..: Düşünmenin çekiciliği, harekete geçmek ya da davranmak yerine tefekkürün seçilişidir huzuru böyle bulur ve kavka etmez.
Yeats’in şiirinde derin düşünmenin açtığı yollardan biri belki de “bu dünya’nın ve gerçekliğin ötesinde, görünmeyen, mistik bir başka dünyanın varlığına yapılan göndermeler.”
Öyle ki Yeats, mistisizm, okültizm, spiritualizm ve astrolojiyle hayatı boyunca ilgilenir. Bu öğretilerin ‘büyülü dünyasını’ şiirlerine yansıtır.
Şöyle der bu konuda: “Mistik yaşam, yaptıklarımın, düşündüklerimin ve yazdıklarımın merkezinde duruyor”.
Türkiye’de çok tanınmayan bu şairi bir kaç buğulu ve mistik dizi ve buruk filmde yapılan Yeats göndermelerden sonra keşfettim, aşağıda tefekkürün çekiciliğini gösteren bir kaç şiirini bulabilirsiniz..: — Dizi : Leftovers, Hand of Gods vb.. —
Bir Ölüm Düşü
Bilinmeyen bir yerde ölündüğünü düşledim
Tanıdık ellerden uzakta;
Ve onun yüzüne çivilediler tabutu,
Bu toprakların köylüleri,
O yalnızlığın içinde onu bırakmaktan şaşkın,
Ve iki tahta parçasından yaptıkları bir haçı
Onun üzerindeki toprağa diktiler,
Ve çevresine de selviler diktiler;
Başbaşa bıraktılar onu duygusuz yıldızlarla
Ben şu sözleri yazana kadar:
İlk aşkımdan da daha güzeldi,
Ama şimdi tabutun içinde yatıyor.
William Butler Yeats
Benim Olsaydı Göklerin Nakışlı Örtüleri
Benim olsaydılar altın ve gümüş ışığın
İşlemesiyle nakışlı göğün örtüleri,
Gece ve aydınlığın ve alaca ışığın
Mavi renkli ve solgun ve koyu örtüleri,
Onları ayaklarının altına sererdim;
Yoksulum fakat, sahibim yalnız düşlerime;
Ayaklarının altına düşlerimi serdim,
Üzerindesin zira usul bas düşlerime.
William Butler Yeats
İkinci Geliş
Şahin döner döner de
İşitemez şahinciyi genişleyen çemberde;
Tutamaz merkez; nesneler dağılmış;
Dünyada sırf anarşi serbest bırakılmış,
Kanla kararmış akıntı başıboş kalmış, her yerde
Masumiyet merasimleri boğulmuş;
En iyileri inançtan yoksunlar tamamen,
En kötüler ateşli şiddetle dopdoluyken.
Muhakkak ifşa vaktidir bazı sırlar hakkında;
İkinci Geliş muhakkak çok yakında.
İkinci Geliş! Zar zor çıktı bu sözler
Uçsuz bucaksız bir imge görüşümü bulandırdığında
Çıkıp Dünya’nın Ruhu’ndan: çöl kumlarında bir yer;
Bir suret, vücudu aslan vücudu, başı insan başı
Anlamsız ve güneş gibi insafsız boş bakışı,
Gölgeleri öfkeli çöl kuşlarının etrafını sararken
Hantal bacaklarını kımıldatıyor.
Yine iniyor karanlık; ama biliyorum ki artık
Taştan uykunun yirmi asrı
Sallanan beşiğe kızgın,
Ve sonunda saati dönüp gelmiş hangi haşin mahlûk
Beytüllahim’e doğru yorgun argın ilerliyor doğumu için.
William Butler Yeats
Aşk Üzüntüsü
Saklamıştı, çekişmesi serçelerin saçaklarda,
Ve dolunay ve yıldızların doldurduğu gök,
Ve yükselen şarkı uğuldayan yapraklarda,
Dünyanın eski ve bıkkın feryadını uzağa çok.
Ve sonra sen o gamlı al dudaklarınla döndün
Ve bütün yüküyle nice sayısız senenin
Ve çalışan gemilerinin elemiyle bütün,
Dünyanın tüm gözyaşları geldi yanında senin.
Sarsılıyor şimdi, saçaklarda dövüşen serçeler
Süt kesiği solgun ay, ak yıldızlar göklerdeki,
Ve huzursuz yapraklardan yükselen teraneler,
Eski ve yılgın feryadıyla dünyanın çok feci.
William Butler Yeats
Kaynak [1] antoloji.com
Kaynak [2] milliyet.com Semiha Şentürk