Homo Sapiens

İnsan doğada aciz bir türdü..  Saiens kitabın en ilgi çekici kısımları başları, evrenin oluşumuyla başlıyor, hayvan ile insanın farkı nerede, diğer insansı türlerden (Homo Erectus, Homo Rudolfensis ve Homo Neandertel’ler) nasıl ayrıştık neden bizim türümüz devam ederken diğer insansı türler yok oldu, bilişsel evrim nasıl oldu, insan ve maymun topluluklarının 50 kişiye kadar olan takım maceralarındaki benzerlik ve toplum oluşumuz..

Tarihçi Yuval Nohal Harari’ye göre birey olarak “utandırıcı” derecede şempanzelere benzeyen insanları maymunlardan ayıran en önemli özelliği, bir şekilde ortak değerlere inanabilmesi. Bu ortak değerler sayesinde geçmişteki büyük sıçramayı başardığımızı söylüyor Hariri ve bir stadyuma binlerce şempanzeyi koyduğunuzda ortaya çıkacak kaos ile aynı takımı tutan binlerce insanı koyduğunuzda oluşacak uyumun farkından bahsediyor..

Kitabın en önemli bölümlerinden biri de tarıma geçişimiz,Harari de tarıma geçiş kararımızın olumsuzluklarını inanılmaz bir şekilde anlatıyor. Ancak burada ilginç bir yaklaşımı da var ; Evrimsel açıdan bunun bir başarı olduğunu söylüyor, çünkü evrim teorisine göre bir türün başarısı genlerini çoğaltma derecesiyle ölçülür. Yani türün devamı… Buna göre tarım devriminde en başarılı türün ne olduğunu soruyor. Buna cevabınız “insan” ise yanılıyorsunuz, çünkü Harari’ye göre bu tür buğday! Çünkü tarım devrimi sonrasınde genlerini en çok çoğaltan tür buğday.

Tarım öncesinde dünyada sadece belirli bir bölgede yetişiyordu, ancak devrimden sonra dünyada birey sayısını en fazla arttıran tür oldu. Hatta bu yaklaşıma göre insanı kendi yayılmacı amaçları için köle ettiği bile söylenebilir. — gülümseme —  Harari’ye göre evrim açısından elbette insan da başarılı bir türdür, ancak evrimin genel kuralına göre birey sayısının artması genelde tek tek bireylerin yaşam kalitesini kötü etkiler.

Emperyalizm ile ilgili de ilginç görüşleri var Hariri’nin, aslında tamamen kötü bir olgu olmadığını savunuyor Hariri. Ona göre para ve dinler ile birlikte emperyalizm de gezegen üzerinde dağınık kümeler halinde bulunan insanlığın “tek bir insanlık” olması yolunda doğal bir katalizör görevi yapmış.. Ama bir taraftan da sınırlarının olması gerektiğini de belirtiyor..

(Runsider Kitap Okuma Kulübü seçkilerinden)

Harari aşağıdaki TED konuşmasında Harari konuyu irdeliyor ,(Türkçe Altyazı mevcut) ;